Perşembe 1 Mayıs 2025 - 10:09
Kız Çocuklarına Yatırım Yapmak, Sağlıklı Bir Toplum İnşa Etmenin Anahtarıdır

Havza / Cemaatü’z-Zehra (s.a) hocası Agayari şöyle dedi: Eğer gelecekte sağlıklı bir nesil ve toplum istiyorsak, kız çocuklarına yatırım yapmalıyız.

Havza Haber Ajansı muhabirinin aktardığına göre İffet Arabzade, Hazret-i Masume’nin (s.a) doğum günü ve Dünya Kızlar Günü münasebetiyle Havza Haber Ajansı’nda düzenlenen “Kızlar Günü ve Kültürel-Terbiyesel Rol Modelleme Gereklilikleri” başlıklı oturumda konuştu.

Kızlar Günü’ne cinsiyetçi bir bakışla yaklaşılmaması gerektiğine dikkat çeken Arabzade, “Kızlar Günü’ne cinsiyetçi bakmak, bu günün değerini küçültür. Hazret-i Masume’nin (s.a) şahsiyetinin tüm yönlerini ve bu günün adlandırılmasını değerlendirmek istiyorsak, bunu önemsenen roller bağlamında ele almalıyız.” dedi.

Cemaatü’z-Zehra (s.a) hocası olarak konuşan Arabzade, bu günde Hazret-i Masume’nin (s.a) kız evlat olarak taşıdığı role özel bir dikkat gösterilmesi gerektiğini vurguladı ve şöyle devam etti: “Eğer bu günü cinsiyet merkezli değerlendiriyorsak, o zaman erkek çocukları için de özel bir gün belirlenmelidir.”

Arabzade, kız evlat olmanın toplumdaki yerinin vurgulanması gerektiğine değinerek şunları söyledi: “Anne ve eş olmanın yeri toplumda bellidir, fakat kız evlat olmanın yeri şimdiye kadar ihmal edilmişti. Bu günün kızlara atfedilmesi, bu konunun daha çok gündeme gelmesine vesile oldu ve Hazret-i Masume’nin (s.a) bir kız olarak taşıdığı özellikler ve konum daha detaylı incelenmeye başlandı.”

Hazret-i Masume’nin (s.a) Özelliklerinin Günümüz Kızlarına Uyarlanması Gereklidir

İffet Arabzade, kızların toplumda eşsiz bir rol oynadığını belirterek şöyle dedi:

“Hazret-i Masume’nin (s.a) kız evlat olarak sahip olduğu nitelikleri günümüz kızlarıyla uyumlu hale getirme ihtiyacımız var. Günümüzün gençleri ve ergenleri ‘en iyi’ olmanın tadını çıkarıyor ve sürekli en iyi olmanın peşindeler. Ancak bu nesil, önceki nesiller kadar mükemmeliyetçi değil; ‘ben olduğum gibi kabul edilmeliyim’ diyorlar. Fakat buna rağmen en iyi olmak için de çabalıyorlar.”

Kültürel aktivist Arabzade, Hazret-i Masume’nin (s.a) en yüksek vasıflarından birinin ilmi derecesi olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:

“Masum olmayan biri olmasına rağmen bir masum imam, onun için ‘Feda olsun ona babası’ demiştir. Bu söz, Hazret-i Masume (s.a) henüz genç yaşlarındayken söylenmiştir. Bu da gösteriyor ki bir kız evlat, öyle bir makama erişebilir ki bir imam onu bu şekilde yüceltebilir.”

Hazret-i Masume (s.a): Müslüman Kızların İlmi ve Sosyal Simgesi

Arabzade, Hazret-i Masume’nin (s.a) bir diğer önemli yönünün sosyal katılım ve aktif rol alma olduğunu vurguladı:

“Hazret-i Masume (s.a), hicretiyle sahaya indiğini gösterdi. Onun hicreti, bugün hâlâ etkisini sürdüren bir hareketin başlangıcı olmuştur. Bu, Ayetullah Hameney’in sıkça vurguladığı ‘üçüncü model’dir.”

“Kızlarımıza Hazret-i Masume’nin (s.a) hayatının bu yönünü göstermeliyiz” diyen Arabzade, sözlerine şöyle devam etti:

“Düşman, kızlarımızı kimliklerinden uzaklaştırmaya ve onlara İslami kimlik yerine kendi istediği kimliği yerleştirmeye çalışıyor. Ama biz elimizdeki bu rol modelleri ortaya koyarsak, düşmanın bir adım önüne geçebiliriz ve planlarını boşa çıkarabiliriz.”

Ayrıca, kızlardan bahsedildiğinde sadece gençler veya belli yaş gruplarının değil, her yaştan kız çocuğunun kastedildiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:

“Toplumun beklentileriyle fiziksel yeteneklerin örtüşmemesi, değerli görülmemek ve kimliklerinin tanınmaması gibi problemler, kızların karşılaştığı temel zorluklardandır.”

Cemaatü’z-Zehra (s.a) hocası Arabzade, değerli hissetme konusundaki sorunlara değinerek şöyle dedi:

“Kızlar, dinin erkeklere öncelik verdiğini ifade ediyorlar ve bunu dinin temelleriyle ilişkilendiriyorlar. Ancak bu algı, bazı kişilerin kişisel yorumlarından kaynaklanıyor. Örneğin, ‘Kadınlar örtünsün ki erkekler günaha düşmesin’ deniyor. Yani kadınlar kendilerini sınırlasın ki erkekler rahat etsin. Oysa din diyor ki: ‘Sen örtün, çünkü sen değerlisin.’ Bu iki yaklaşım da örtünmeyi öneriyor ama verdikleri his tamamen farklı.”

Kız Çocuklarına Yatırım Yapmak, Sağlıklı Bir Toplum İnşa Etmenin Anahtarıdır

Arabzade şu noktayı vurguladı:

“Değerli olma hissi, ancak doğru bir ölçütle mümkündür. Gençlere, iyi ile kötüyü ayırt edebilecekleri kıstaslar sunmalıyız ki neden-sonuç ilişkisini kavrayabilsinler.”

Ardından sözlerine şu şekilde devam etti:

“Gençler, ergenler hatta yaşlılar bile artık kitap ve vaazdan uzaklaşmış durumda. Bilgi kaynakları artık dijital medya ve sosyal ağlar. Bu mecralarda, onların kimliğiyle uyuşmayan temeller öğreniyorlar ve bu da onları kendi cinsiyetlerinden bile uzaklaştırabiliyor; çünkü aldıkları rol modeller dini ve ailevi değerlerle örtüşmüyor.”

Arabzade, medyanın etkisini şöyle değerlendirdi:

“Toplumda bir yaşam tarzı yaygınlaştığında, gençler yaşamlarını buna göre şekillendiriyor. Eğer dizilerde ve sosyal medyada sunulan yaşam biçimi, dini ve ailevi inançlardan farklıysa, kişi kimlik krizine girer.”

Son olarak şunları ekledi:

“Bizim kimlik temellerimiz ve rol modellerimiz sadece teorik değil, somut örneklerle destekleniyor. Fakat düşmanların sunduğu modeller soyut ve gerçeklikten uzak. Bu da kızların eksiklik ve yetersizlik duygusuna kapılmasına neden oluyor. Biz kendi modellerimizi tanıtmadık, bu boşluğu düşmanlar doldurdu ve kendi modellerini öne çıkardılar.”

Kültürel aktivist Arabzade, dine keyfi şekilde yaklaşılmaması gerektiğini belirterek, hem aşırı hoşgörünün hem de sert tepki gösterme tarzının zararlı olduğunu ifade etti. Ayetullah Hameney’in, kadın için sunduğu “üçüncü model”de cinsiyete özgü özelliklere dikkat çektiğini hatırlattı.

Kızlara yönelik düzenlenen kutlamaların içerik bakımından zayıf olduğunu söyleyen Arabzade, bu programların genellikle pembe süslemeler, hediyeler ve birkaç methiyeden ibaret olduğunu belirtti. Yeni formatlara girmekten korkulmaması gerektiğini vurgulayarak, katılımcıya anlam ve tatmin hissi veren her programın bir kutlama işlevi görebileceğini söyledi.

Aynı şekilde, sadece kız çocuklarına değil, ergenlik döneminde kız çocuklarına sahip annelere de dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Annelerin, kızlarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilinçlenmeleri gerektiğini, böylece onlara değerli olduklarını hissettirebileceklerini söyledi.

Arabzade, kimlik sorunları yaşayan bireyleri üç gruba ayırdı: cahil, kusurlu, ve art niyetli. Cahil olanlar bilgiyle, ilgiyle ve onları dinleyerek yönlendirilebilir. Kusurlu olanlar bazı şeylerin farkında olsalar da yaşam tarzları veya çevreleri nedeniyle uygulamada geri kalırlar.

Son olarak, Ayetullah Hamaney’in şu sözünü hatırlattı: “Kültür hava gibidir.” Eğer ortam, bireyin imanlı bir şekilde yaşamasına uygun değilse, doğal olarak çeşitli problemler ortaya çıkar.

Arabzade, toplum bireylerinin korunması gerektiğini vurgulayarak bu korumanın sapma yollarının kapatılmasıyla mümkün olacağını söyledi. Ayetullah Hameney’in “Mümince yaşam tarzının kolaylaştırılması, buna karşılık gayrimümince yaşamın zorlaştırılması” yönündeki sözlerine atıfta bulunarak şunları ekledi: “Bugün birçok insan, mümince yaşam tarzına uygun kıyafet bulmakta bile zorlanıyor. Toplum bu şekilde ilerliyorsa, cahillerden nasıl doğru davranmalarını bekleyebiliriz?”

Kızlara Özel Eğlence Alanları: Toplumun Bugünkü İhtiyacı

Toplantının devamında söz alan Pervin Agayari, Hazret-i Masume’nin (s.a) Kum şehrine şeref kattığını hatırlatarak şöyle konuştu:

“Hazret-i Masume (s.a) gibi bir kız, bir şehre şeref kazandırabiliyorsa, tüm dünya kızlarına da izzet ve onur kazandırabilir.”

Agayari, tüm kızların Hazret-i Masume’yi (s.a) örnek alması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Hazret-i Masume’yi sadece Kızlar Günü’ne ve Keramet Haftası’na özgülememeliyiz; bu örneklik yıl boyunca ve her zaman devam etmelidir. O, Kum’a gelmeden önce şehir çok geniş değildi; ama onun gelişiyle Kum küresel bir merkez haline geldi.”

Sözlerine devam eden Agayari şöyle dedi:

“Hazret-i Masume (s.a), Kum’a gelişiyle burada öyle bir toplum oluşmasına vesile oldu ki, artık düşmanlar bile Kum’daki kızlara ve kadınlara daha çok yatırım yapıyor. Bu dikkat bile bize, Hazret-i Masume’nin (s.a) etkisi ve önemi üzerine daha çok düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Böylece bu kimlik kazandırıcı örneklik, tüm kızlara yayılabilir.”

Kız Çocuklarına Yatırım Yapmak, Sağlıklı Bir Toplum İnşa Etmenin Anahtarıdır

Agayari sözlerine şöyle devam etti:

“Hazret-i Masume (s.a), bir kız olarak İmamlar (a.s) nezdinde öne çıkan özelliklere sahipti. Doğumu önceden haber verilmişti ve kendisine özel bir ziyaret duası vardır. O, erkeklerden oluşan bir grupla hicret etti ama bu yolculukta kız kimliğini ve zarafetini muhafaza etti. Bu durum, günümüz kızları için güçlü bir örnektir: Toplumsal hayata katılmakla birlikte kızlara özgü değerleri korumak mümkündür.”

Cemaatü’z-Zehra (s.a) hocası, kızlara yönelik eğlence ve refah alanlarının oluşturulmasının önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bugün, kızlara özel parklar, spor salonları, dini dernekler gibi hem eğitici hem eğlendirici mekanlara ihtiyacımız var. Kadınlara özel alanlarla kızlara özel alanlar karıştırılmamalı; çünkü ihtiyaçlar farklıdır.”

Agayari, kızların İslami kimliklerinin güçlendirilmesi konusunda yetersizlik olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Hazret-i Masume’nin (s.a) türbesi, kültürel merkezler ve ilmiye kurumları kızlara kimlik kazandırma noktasında yeterince çaba göstermemiştir. Yapılan bazı girişimler olsa da bu yeterli değil. Eğer biz toplumda kızlara kimlik kazandırmazsak, dijital ortamlar bunu yapacak ve onlara sahte bir kimlik verecek.”

Agayari sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sorumluluk vermek ve grup çalışmaları yaptırmak, kızlara kimlik kazandırmanın en etkili yollarındandır. Gençler grup odaklıdır; onlara grup içinde görev verir, süreci yönlendirir ve rehberlik edersek, İslami kimliklerini bulmaları mümkün olur.”

Kültürel aktivist, ergenlerle insan onuruna uygun, ahlaki temelli bir ilişki kurulmasının, onların Hazret-i Masume’nin (s.a) yaşam çizgisine yönelmelerine yardımcı olacağını vurguladı ve şöyle devam etti:

“Çok sayıda örnek modelimiz var. Bu modeller gençlere doğru şekilde tanıtılırsa, onların saf fıtratları doğrultusunda doğru yolu kendileri bulurlar. Ancak biz bu modelleri yeterince iyi tanıtamıyoruz. İnsan kimliğinin en büyük kısmı ergenlikte şekillenir. Eğer bu dönemde onları İslami kimliğe yönlendirirsek, kendi yollarını rahatlıkla bulabilirler.”

Uzmanlık, Süreklilik ve Güncellik: Kızların Eğitimi için Başarı Anahtarı

Cemaatü’z-Zehra (s.a) hocası, eğitim sürecinde uzmanlıkla, sürekli ve güncel şekilde çalışmanın önemine dikkat çekerek dedi ki:

“Eğer uzman bir şekilde ve istikrarlı biçimde çalışırsak kesinlikle başarı elde ederiz. Gençler hem zirveye ulaşır hem de kimliklerini bulurlar. Bu alanda çalışan kişiler her gün kendilerini güncellemek zorundalar; çünkü düşman her gün gençlerimizi içerikle besliyor. Gençler akılcı, sorgulayıcıdır; bu yüzden onlara mantıkla yaklaşırsak sonuç alırız.”

Agayari son olarak şöyle konuştu:

“Burası Kum şehri; burada medreseler, imamzâdeler, dinî tebliğciler ve kültürel merkezler var. Ama yine de Hazret-i Masume’nin (s.a) komşusu olan kızlarımızda bazen onun haysiyetine yakışmayan davranışlar görüyoruz. Demek ki burada sürekli bir çalışmaya, kararlı bir kimlik inşasına ihtiyacımız var.”

Hocanın konuşmasının son bölümünde, kutlamaların yalnızca eğlenceyle sınırlı kalmaması gerektiği vurgulandı ve şöyle dedi:

“Bir kutlama, sadece eğlence ve neşeyle sınırlı kalmamalı; aynı zamanda derin ve anlamlı bir içeriğe sahip olmalıdır. Bazen kendimizi güncellemediğimiz için, kutlamalar gençleri cezbetmek yerine onlarda itici bir etki oluşturuyor.”

Ardından şöyle ekledi:

“Kutlamaların yanlış sonuçlar doğurmasına izin verilmemeli. Gençlerin fikirlerinden faydalanmalı ve onlara uygun ortamlar oluşturmalıyız. Bu etkinliklerin organizasyonunu onlara emanet etmek, oldukça etkili olabilir. Kutlamalar, pozitif bir akım başlatmalı ve kızlara kimlik kazandırmalıdır.”

Cemaatü’z-Zehra (s.a) hocası konuşmasını şu önemli hatırlatmayla bitirdi:

“Eğer gelecekte sağlıklı bir nesil ve toplum istiyorsak, kızlara yatırım yapmalıyız.”

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha